Öncelikle dezenfeksiyon ve dezenfektan denilen kelimelerin ne olduğunu araştıralım ve çok basit ve herkesin anlayabileceği bir şekilde anlatmaya çalışalım.
Dezenfeksiyon, insanlar ve hayvanlarda, patojen, yani hastalık yapma özelliği olan virüs, bakteri ve benzeri mikro organizmaların, zararsız hale getirilmesi ve ortamdan uzaklaştırılması işlemidir.
Dezenfektan ise, dezenfeksiyon işleminde kullanılan maddelerin genel adıdır.
Dezenfektan maddeler, aşağıdaki özelliklere sahip olmalıdır.
- Ortamda muhtemel olarak bulunabilecek, mikro organizmaları öldürecek nitelikte olmalıdır.
- Hızlı etki etmelidir.
- Toksik, yani zehirli olmamalıdır.
- Nötral pH' da suda çözünebilmelidir.
- Renksiz ve kokusuz olmalıdır.
- Geniş bir pH aralığında aktif olabilmelidir.
- Stabil olmalıdır.
- Uygulanacağı ortama zarar vermemelidir.
- Organik ajanlarla, aktivitesi kaybolmamalıdır.
- Çevreye zarar vermemelidir.
- Ucuz ve kullanımı kolay olmalıdır.
Yüzme havuzlarının dezenfeksiyonunda, halihazırda tüm Dünya'da kullanılan en yaygın dezenfektan madde klor'dur. Bunun yanısıra, havuzların görsel temizliği için kullanılan, yosun önleyici, çöktürücü, parlatıcı, pH ayarlayıcı gibi maddelerin tümü de, kimyasal, insan ve çevre sağlığına zarar verici niteliklerdedir.
Klorun zararları konusunda burada uzun uzun açıklamalar yapmayacağız. Ama merak ediyorsanız, internette arama motoruna (google, yandex, bing vs) klorun zararları yazın ve arama yapın. Çıkan haber, yazı ve makaleleri okuyarak, kendi araştırmanızı da, kendiniz yapmış ve bilgi edinmiş olursunuz.
Dünya'da havuz kullanıcıları artık günden güne bilinçlenmekte ve klora alternatif olabilecek, kendilerine ve havuzu kullanan diğer kişilere zarar vermeyecek, dezenfeksiyon yöntemleri ve dezenfektanlar aramaktadırlar.
Bu yöntemler arasında, günümüzde en popüler olan sistemler, iyonizasyon, ozon ve ultraviyole (UV) ışınları ile dezenfeksiyondur.
Bugün size, 1980' li yıllarda, Amerika NASA uzay araştırmaları kapsamında, uzaya gönderilecek olan astronotların temiz içme ve kullanma suları ihtiyacını karşılamak için geliştirilen ve günümüzde, su dezenfeksiyonu konusunda, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa' da, hızla yaygınlaşan, havuz suyunun iyonizasyonu ile dezenfeksiyonu metodundan bahsedeceğiz.
Bu metot, esasen antik çağlardan beri bilinen, bakır ve gümüş elementinin çok iyi bir, bakterisit (bekteri ve virüs öldürücü) ve algasit (yosun hücreleri öldürücü) özelliğini esas alan, iyonizasyon metodudur. Bakır ve gümüş elementleri, aynı dezanfektan özelliklerinde olup, birlikte bir alaşım ya da örneğin sadece bakır iyonizasyonu olarak kullanılabilir.
Sistem, virüs ve bakterileri önlemeye ve yok etmeye muktedir bir oran olan, 0.4-0.7 ppm (mg/L) mertebesisinde, pozitif yüklü bakır iyonlarının havuz suyuna verilmesi prensibine dayanır. Bu seviye, TS 266 nolu Türk Standartlarına göre, içme ve kullanma sularında bulunmasında bir mahsur bulunmayan, 2.0 ppm (mg/L) oranındaki bakırın çok altında bir seviyedir. Bu bakır iyonları suda bulunan ve elektriksel olarak negatif yüklü olan, virüs, bakteri ve yosun hücrelerini kendine çeker ve hücre yapılarını bozarak, onları yok eder. Bakır iyonları, klor gibi uçucu olmadığından, suda sadece bu mikro organizmaları yok ederek, azalırlar.
Dolayısı ile bu bakır iyonları, esasen klorun yaptığı dezenfeksiyon işlemini, klordan çok daha etkili bir şekilde (örneğin E-koliye karşı 400 kat, Lejyonella (lejyoner) bakterisine karşı 40 kat) yapmaktadır. Bakır iyonları, bahsi geçen bu seviyelerde, insan ve çevre sağlığına zararsız, hatta gerekli ve yararlıdır.
Sistemin eğer iyonizasyonla birlikte, oksidasyon yapan özelliği de varsa (örneğin Ecosmarte Planet Friendly firmasının sistemi gibi), havuz suyunuza, çöktürücü, parlatıcı gibi ilave kimyasalları da, ilave etmek zorunda kalmayacak ve klor ve kimyasalsız bir yüzme havuzuna sahip olabileceksiniz.
Sistemin, havuzunuzun makine dairesine yapılacak montajının, basit bir şeması aşağıdadır.
Size sağlıklı ve kimyasallardan uzak bir yaşam ve yüzme havuzu dileriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder